TBMM Başkanvekilliği görevine sahip olan ve İstanbul milletvekili olarakDEM Partisi'nde çalışan Sırrı Süreyya Önder'in sağlık durumu endişe vericelleştirirken, gündemde yer alan aorta anevrizmasından kaynaklanan yaranın, yani tıp terminolojisindeki aort dispansasyonun hakkında bilgilendirilen Doruk Sağlığı Grubundaki kardiyojen uzmana Doktor Mustafa Yurttaş şunu belirtti: “Aortal duvarın iç tabakasının yırtılmasına neden olup bu yırtılma sayesinde kan, duvarların arasında dolaşıp onları ayırmaktadır; bu da hayatımızı tehdit edebilme potansiyealliğini taşıyan çok ciddi bir hastalık şeklidir. Bu genelde ani başlangıcılığı ile tanınırlar ve çoğunlukla göğsü ya da arka bölgesinde birdenbire şiddetli ağrılar hissedilmesiyle ortaya çıkar."
TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder, geçen geceden beri bir kalp sorunu nedeniyle hastanede tedavi görüyor. Dünkü akşamları sağlık teamleri tarafından operasyona tabi tutulduktan sonra şu anda tedavinin devam etmesine rağmen hâlâ hasta olarak kalmıştır. Hükümet doktorlarının açıklamasına göre, Şirketin durumu ciddidir. Ayrıca Doruk Nilüfer Hastaneleri'nin kardiyojen uzmanlarından profesör Dr. Yurttaş ise aortal dispansiyonu gibi temel konular hakkında bilgi verdi.
Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Yurtdaş'a göre, 60 yaş üstü erkekler ve kronik hipertansiye battle alan hastaların daha yüksek riske sahip oldukları belirtildi. Aorta yırtılması, çoğunlukla şunların sonucunda ortaya çıkar: Hipertansiyon, bağ dokusu hastalıkları, arter sertleşmesi, aortal anevrizma, göğsün travmatizasyonu, doğumsal kalp ve damar anomalileri, cerrahide ya da tedavi sırasında yapılan müdahaleler, yoğun fiziksel çaba gerektiren faaliyetler - özellikle de kasılmalarla vasküler duvardaki anlık aşırı baskınlara neden olabilecek hareketler. Ayrıca ilaç ve maddelerin kullanımı, özellikle kokain veya amfitamin benzeri stimülantlar tansiyondan hızlı yükselişe neden olup diseksiyon yoluyla sonuçlanabilir. Yaş ilerledikçe, aorta duvarı elastikiğini kaybetmeye başlar. Bu durum, 60 yaş üstü erkeklerden oluşan grup içinde, kronik hipertansiya geçirmiş kişilerin, ailesinde aorta yırtılma geçmiş olanlar ve genetik bağ dokusu rahatsızlığı bulunanlardaki risk düzeyini arttırmaktadır."